* Hz. Bilal
(radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)
buyudular ki: "Size geceleyin
kalkmayı tavsiye ederim. Çünkü o, sizden önce yaşayan salihlerin âdetidir;
Rabbinize yakınlık (vesîlesi)dir; günahlardan koruyucudur; kötülüklere
kefarettir, bedenden hastalığı kovucudur."
* İbnu Amr
İbni'l-As (radıyallalhu anhümâ) anlatıyor: "Reulullah (alyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki: "Kim geceyi on âyet, okuyarak ihya ederse
gafiller arasına yazılmaz. Kim de yüz âyetle gecesini ihya ederse
"kânitîn" zümresine yazılır.Kimde bin âyet okuyarak geceyi ihya
ederse mukantırîn arasına yazılır."
* Yine Ebu
Davud'da Abdullah İbnu Habeşî anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm)'a: "Hangi amel efdaldir? '' diye sorulmuştu: Şu cevabı
verdi: " Kıyamı uzun olan.''
*
Ubâdetu'b'nu's-Sâmit (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Geceleyin kim uyanırsa şunu
söylesin: "Allah'tan başka ilâh
yoktur, O birdir, ortağı yoktur. Mülk O'nundur, hamd de O'na aittir, O herşeye
kâdirdir. Hamd Allah'a aittir, Allah münezzehtir, Allah büyüktür, bütün amel ve
ibadetler için gereken güç ve kuvvet Allah'tandır. Sonra aleyhissalatu vesselam buyurdular:
"Rabbim beni affet!'' desin veya dua ederse duasına cevap verilir. Eğer
abdest alır ve namaz kılarsa namazı
kabûl edilir.''
* Muğîre
İbnu Şu 'be (radıyallhu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) ayakları kabarıncaya kadar geceleri kalkıp namaz kılardı.
Kendisine: "Allah senin geçmiş ve gelecek günahlarını affetti (niye
kendini bu kadar hırpalıyorsun?)'' denildi. . "Şükredici bir kul olmayayım
mı?" cevabını verdi."
* Hz. Aişe
(radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) gece
namazını hiç terketmezdi. Öyle ki hastalanacak veya ağırlık hissedecek olsa
oturarak kılardı."
* Hz. Ebu
Hüreyre (radıyallalhu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)
buyurdularki: "Allah, geceleyin kalkıp namaz kılan ve hanımını da
uyandıran, hanımı imtina ettiği taktirde yüzüne su döken kula rahmetini bol
kılsın. Allah, geceleyin kalkıp namaz kılan, kocasını da uyandıran, kocası
imtina edince yüzüne su döken kadına da rahmetini bol kılsın.''
* Yine Ebu
Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)
buyurdular ki: "Biriniz uyuyunca ensesine şeytan üç düğüm atar. Her düğümü
atarken, düyüm yerine eliyle vurarak üzerine uzun bir gece olsun, yat" dileğinde
bulunur. Adam uyanır ve Allah'ı zikrederse bir düğüm çözülür, abdest alacak
olursa bir düğüm daha çözülür, namaz kılarsa bütün düğümler çözülür ve böylece
canlı ve hoş bir hâlet-i ruhiye ile sabaha erer. Aksi halde habis ruhlu (içi
kararmış) ve uyuşuk bir halde sabaha erer."
* İbnu Mes
'ud (radıyallahu anh) anlatıyor: ``Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) 'ın
yanında bir adamın zikri geçti ve sabaha kadar uyuduğu, namaz kılmadığı
söylendi. Aleyhissalatu vesselam:
"Bu adamın kulağına şeytan işemiştir" buyurdu.. ''
* Hz. Aişe
(radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Resulullah (alehissalâtu vesselâm)
buyurdular ki: "(Mûtad olarak)
geceleyin namaz kılan bir kimse, uykunun gâlebe çalmsıyla (bir gece uyuya kalsa
ve namazını kılamasa) Allah'u Teâlâ
hazretleri onun namazının sevabını yine de yazar, onun uykusu (Allah'ın ona
yaptığı bir ikram) bir sadaka olur."
* Yine Hz.
Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) 'ı
Allah Teâlâ Hazretleri geceleyin uyandırmışsa seher vakti geçinceye kadar,
hizbini tamamlardı."
* Mesrûk
(rahimehullah) anlatıyor:"Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) 'ye sordum: "Resullullah (aleyhissalâtu vesselâm)
'a göre hangi amel efdaldi ? '' Bana:
"Devamlı olan !"diye cevap verdi. Ben tekrar: "Gecenin hangi vaktinde
kalkardı?" dedim "Bağıranı
-yani horozu- işittiği zaman kalkardı!" diye cevap verdi."
* Hz. Aişe
(radıyallahu anhâ) anlatıyor:
"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) 'ın gece namazı on rek'atti.
Bir rek'at de tek kılardı. Sabahın sünnetini iki rek'at kılardı. Böylece hepsi
onüç rek'at olurdu.''
* Hz. Ebu
Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)
buyurdular ki: "Biriniz gece namazına kalkınca ilk önce iki hafif rek'atle
namaza başlasın."
* Hz. Aişe
(rdıyallahu anhâ) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) kuşluk
namzını her kılışında mutlaka ben de kıldım.''
*
Abdurrahman İbnu Ebî Leyla (rahimehullah) anlatıyor: "Bize, Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm)'ın kuşluk namazı kıldığını Ümmü Hâni 'den başka kimse
anlatmadı. O dedi ki: "Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm) Fetih günü, benim eve geldi, yıkandı ve sekiz rek'at
namaz kıldı. Ben bundan daha hafif bir namazı hiç görmedim. Ancak rükû ve secdeleri tam yapıyordu.''
* Ebu
Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Dostum aleyhissalatu vesselâm, bana
her ay üçgün oruç tutmamı, iki rek'at kuşluk, yatmazdan önce de vitir' namazı
kılmamı tavsiye etti.''
* Ebu Zerr
(radıyallahu anh) anlatıyor:
"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Her gün, sizin her bir mafsalınız
için bir sadaka terettüp etmektedir. Her tesbih bir sadakadır. Her tahmîd bir
sadakadır, her bir tehlîl bir sadakadır. Emr-i bi'l-ma'ruf bir sadakadır.
Nehy-i ani'l-münker de bir sadakadır. Bütün bunlara, kişinin kuşlukta kılacağı
iki rek'at nemaz kâfi gelir."
* Büreyde
(radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)
buyurdular ki: "İnsanda
üçyüzaltmış mafsal vardır. Her bir maf sal için bir sadakada bulunması gerekir.
'' (Bunu işitenler): "Buna kimin
gücü yeter?" dediler: Aleyhissalatu vesselam: " Mescidde toprağa gömeceği bir
balgam, yoldan bertaraf edeceği, bir engel... Bunları bulamazsa, kuşluk vakti
kılacağı iki rek'at namaz!"
* Ebu Zerr
ve Ebu 'd-Derdâ (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki: "Allah Teâlâ hazretleri dedi ki: "Ey
Ademoğlu! Günün evelinde benim için dört rek'at namaz kıl, ben de sana günün
sonunu garantileyeyim. ''
* Hz. Ebu
Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)
buyurdular ki: "Kim kuşluğun bir çift (namaz)ına devam ederse, deniz
köpüğü kadar çok da olsa, Allah günahlarını affeder."
* Hz. Enes
(radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)
buyurdularki: "Kim kuşluk namazını oniki rek'at kılarsa
Allah Teâlâ Hazretleri, cennette onun için altından bir köşk bina eder.''
* Hz. Aişe
(radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) kuşluğu
dört kılar, (bazan) dilediğince de artırırdı.''
* Zeyd İbnu
Erkam (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)
buyundular ki: "Kuşluk namazı, boduğun (yani deve yavrusunun) ayağı kumdan
yanmaya başladığı andan itibaren kılınır."
* Hz. Ebu
Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)
buyurdular ki: "Şu gününüzde iki bayram bir araya geldi. Dileyene (bayram
) cum'a için de yeterlidir. Biz her ikisini birleştiriyoruz."
* Ebu Ubeyd
Sa'id İbnu Ubeyd'in anlattığına göre, Hz. Ömer (radıyallahu anh) ile bir bayramda
beraber olmuştur. Hz. Ömer önce namaz kıldırmış, sonra hutbe okuyup halka şöyle
hitab etmiştir: "Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm) sizleri bu iki bayram gününde oruç tutmaktan men etti.
Bu iki bayramdan biri oruç tuttuğunuz aydaki ramazan bayramınızdır. Diğeri de
kurbanlarınızdan yediğiniz günün bayramıdır!'' Ebu Ubeyd der ki: "Ben Hz. Osman
(radıyallahu anh) ile de bayram geçirdim. O da hutbeden önce namaz kıldırdı.
Hatta bu bir cum'a günüydü. Avâli halkına şöyle dediler: "Kim cumayı beklemek isterse beklesin,
kim de ailesine dönmek isterse dönsün, kendisine izin verdik.''
* Atâ İbnu
Ebi Rebâh merhum anlatıyor: "İbnu'z-Zübeyr (radıyallahu anhümâ), bize bir
cum'a günü gündüzün başında (bayram) namazı kıldırdı. Sonra biz (öğle vakti)
cum'a namazı kılmak üzere (mescide) gittik. İbnu'z-Zübeyr, bize (namaz
kıldırmak üzere mescide) gelmedi. Biz de tek başımıza (öğle namazlarımızı)
kıldık. O sırada İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ) Tâif'te idi. Medine'ye döner
dönmez durumu ona açtık. "Sünnet'e
uygun haçeket etmiş!'' dedi.
* Bir başka
rivâyette şöyle gelmiştir: "İbnu'z-Zübeyr zamanında ramazan bayramı cum'a
gününne rastIamıştı." "İki
bayram, aynı günde bir araya geldiler"! dedi. Sonra ikisini birleştirip
iki rek'at hâlinde sabah erkenden kıldırdı. Artık, ikindiyi kılıncaya kadar
başka bir şey kılmadı.''
* Hz. Enes
(radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm), Ramazan
bayramında, sayıca tek olan birkaç hurma yemedikçe namaza gitmezdi."
* Hz. Ali
(radıyallahu anh) demiştir ki: "Bayram namazına yaya gitmen, çıkmazdan
önce birşeyler yemen sünnettendir.''
* Büreyde
(radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm), ramazan
bayramı namazında bir şeyler yemeden çıkmazdı. Kurban bayramında ise, namazdan
dönünceye kadar bir şey yemezdi."
* İbnu Ömer
(radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)
bayram namazına giderken bir yoldan gider, dönerken başka bir yoldan
dönerdi.''
* Ümmü
Atiyye (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Resulullah bize, bayram namazlarına
genç kızları, çadırda kalan genç bâkireleri, ve hayızlı kadınları da
çıkarmamızı emretti. Hayızlıların da katılmaları müslümanların cemaatlerini
görmeleri, dualarında hazır bulunmaları içindi, bunlar namazgahların dışında
kalacaklardı."
* İbnu Ömer
(radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)
Ramazan ve Kurban bayramlarında yanında bir mızrak olduğu halde musallaya
çıkıyor, (namaz sırasında kıble cihetine) sütre olarak dikiyor, ona doğru
namazını kılıyordu."
* Sa'lebe
İbnu Zehdem anlatıyor: "Hz. Ali (radıyallahu anh) Ebu Mes'ud (radıyallahu
anh)'u paymıh başına koyup kendisi bayram günü namaza gitti ve: "Ey
insanlar! dedi, imamdan önce namaz kılmak sünnette yoktur!''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder